top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıBörte Büşra Yavuz

Kore'de Budizm ve Budist Sanatı

Hindistan'da ortaya çıkan Budizm, neredeyse tüm Asya kıtasına ve yirminci yüzyılda dünyanın geri kalanına yayıldı. Hem din değiştirenlerin hem de din değiştirmeyenlerin yaşamlarını derinden etkiledi. Budizm, Kore'ye ilk olarak Üç Krallık Dönemi'nde (M.Ö. 57- M.S. 668) dördüncü yüzyılda Çin'den tanıtıldı. Daha sonra üç krallığın (Koguryo, Paekche, Silla) her birinde resmi devlet dini olarak kabul edildi. Yedinci yüzyıldan (Birleşik Silla ve Koryo) on beşinci yüzyıla kadar hanedan değişiklikleriyle devlet dini olarak kabul gördü.


Kore'de, beşinci ve sekiz yüzyıl arasındaki dönem, Budizm ve Budist sanatının erken gelişimi hakkında iyi bir vaka çalışmasını temsil eder. Özellikle Budist heykelinin gelişimi, felsefe ve beğenideki değişimlere ışık tutar. Buda heykellerinin ve Budist panteonunun ilk örnekleri (beşinci ve altıncı yüzyıllar) Çin modelleriyle yakın ikonografik ve üslupsal bağları kanıtlar: uzun yüz, giysinin keskin doğrusal kıvrımları, sert merkezi pozlar gibi.. Hem Kore'de Budizm/Budist ikonlarının gelişiminin ilk aşaması hem de mevcut arketiplere bağlılığı dikte eden dini heykellerin doğası göz önüne alındığında, Çin modellerinin bu şekilde benimsenmesi kaçınılmazdı. Ancak yedinci ve sekizinci yüzyıllarda, Koreli Budist heykeli, hem kavramsal hem de biçimsel olarak olgunlaşmıştı. Paekche krallığının küçük Buda heykellerindeki ünlü “Paekche gülümsemesi”, yedinci yüzyılda meditasyon yapan Budaların zarif ve bireysel temsilleri ve sekizinci yüzyıla ait Sokkuram mağara tapınağındaki teknik ve üslup bakımından eşsiz heykelleri bunlardan bazılarıdır. Budist heykelinin yerel gelişiminin genişliğinin en çarpıcı örneklerinden biridir. Özellikle Sokkuram ve heykelleri, Budist sanatında Kore ustalığını ve Kore tarzının özünü örneklemektedir. Sekizinci yüzyılın ortalarında tanınmış bir politikacının atalarına ithaf olarak inşa ettiği mağara, karmaşık matematiksel hesaplamaları ve mimari dehayı bünyesinde barındırmıştır.


Unutulmamalıdır ki, Kore'deki Budist sanatı, birçok eski toplumda salt estetik gösteriden daha fazlasıydı. Aynı zamanda zamanın egemen sınıfının hem dini coşkusunu hem de siyasi hırslarını temsil ediyordu. Seçkinler için Budizm yalnızca dini bir inanç, pratik bir yaşam rehberi ve yaşamdan sonra kurtuluş için bir araç değil, aynı zamanda siyasi gücü ortaya koymanın ve toplumu bu gücün altına sokmanın bir yoluydu. Tapınaklar ve ikonik heykeller, seçkinlere hem siyasi varlığının etkisini hem de dini, insanları yaymak ve kontrol etmek için bir araç sağladı.




#budist sanat #budizm ve kore #kore sanatı

428 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page