top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıBörte Büşra Yavuz

Türklerde Resim ve Minyatür Sanatının Tarihi Gelişimi

Resim ve minyatürün bir Orta Asya Türk Sanatı olduğu 19.yüzyılın ikinci yarısından bu yana, arkeolog ve sanat tarihçileri tarafından, Türklerin ana yurdu olan Orta Asya toprakları üzerinde yapılan kazı ve araştırmalar neticesinde ortaya konmuştur.


Amerikalı Arkeolog Raphael Pumpelly’nin 1908’de Orta Asya’da, Hubert Schmidt’in 1904’te Ön Asya’da Aşkabat civarındaki Anav şehrinde yaptığı arkeolojik kazılar, Orta Asya medeniyetinin, Pumpelly’e göre M.Ö. 9000, Schmidt’e göre ise M.Ö. 4500 yıllarına kadar uzandığını ortaya koymuştur. Çanak, çömlek gibi ele geçen eşyalarda rastlanan şekil ve motif örnekleri, Türklerde plastik sanat başlangıcının bu tarihler arasında olduğunu göstermektedir.


Eski Türk sanatının mümessilleri Uygur Türkleridir. Uygur-Türk şehirlerinde bulunmuş fresk, resimli veya minyatürlü kitaplar, M.S. 7.- 9.yüzyıllarda bu sanatların Uygurlarda ne derece ilerlemiş olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.


Hoçu harabelerinde bulunan Maniheist duvar – tavan resimleri, minyatürleri; Türk resim ve minyatürünün en eski örneklerindendir.


Maniheist ve Budist Uygur ressamları, M.S. 7. yüzyıldan itibaren, Orta Asya’dan Ön Asya’ya ve daha da aşağı kesimlere inmeye başlamıştır. Resim, minyatür ve heykelin İslam dünyasında yayılmasında Uygurların büyük rolü olmuştur. Moğol, İran ve Arap minyatür üsluplarının başlangıcı, Uygur nakkaşlarının minyatürlü yazmaları ve daha sonra da Doğu Türkistan’dan İran’a getirilen sanatkârlar vasıtası ile başlamış ve gelişmiştir.


İslamiyet’ten önce Orta Asya’da Uygurların üstün bir seviyeye çıkardıkları resim ve minyatür sanatı, İslamiyet’ten sonra da çeşitli yollarla Anadolu’ya intikal etmiştir.


Büyük Selçuklular devrinde tekâmül eden minyatür sanatı, Anadolu Selçukluları zamanında da devam etmiştir.


Osmanlı devri Türk minyatürü Fatih Sultan Mehmet ile gelişim sağlayarak Kanuni Sultan Süleyman zamanında tam bir olgunluğa ulaşmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında; Kıncı Mahmut, İbrahim Çelebi, Nigari, Nakkaş Osman, Mehmet Bey ve Kefeli Hasan Çelebi gibi büyük üstatlar yetişmiştir.


Türk minyatür sanatının en güzel örnekleri İstanbul’da Topkapı Sarayı Müzesi’nde, Paris’te Bibilotheque National’de, Londra’da British Museum’dadır.


Topkapı Sarayı Müzesinde çeşitli kitaplar ve albümler içinde 13.533 adet minyatür olup, bunlar 7.- 18. yüzyıllar arası çeşitli devirlere ait örneklerdir. Bu minyatürler 451 cilt kitap ve albüm içinde toplanmıştır.


Osmanlı- Türk minyatüründe portre resmi, tarihi konular, saray hayatı, muharebe ve muhasaralara ait sahneler ele alınmıştır.


Türk minyatür sanatının çizgide, renkte, kompozisyonda kendine has özellikleri vardır. Orta Asya duvar resimlerinde kullanılan toprak kırmızısı, mavi, yeşil, mor, portakal sarısı, pembe ve kahverengi renkler Osmanlı devri Türk minyatüründe de kullanılmıştır.


Minyatür, hikâye, şiir ve tarihin adeta canlı bir tercümesidir. Bir minyatüre bakıldığında, o eseri ortaya koymuş olan sanatkârın içinde yetiştiği cemiyetin hayat felsefesini, ahlak nizamını, örf ve adetlerini o devir insanın giyiniş tarzını, tarihi hadiseleri günümüze kadar getirdiği görülmektedir.




#orta asya türk sanatı #türklerde minyatür sanatı #türklerde resim sanatı

405 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page